Başıbozuklar Hakkında
Adını Fatmagül Berktay’ın “Feminist özne, ‘başımızda bir erkek bulunsun’un rahatlığına ve güvencesine meydan okur; bu anlamda düzene meydan okuduğu için gerçekten de başı bozuk sayılır” sözünden alan Başıbozuklar, düzene körü körüne uymayı reddeden, yerleşik rolleri sorgulayan, feminist bir yerden yazıya, soruya, düşünmeye ve dayanışmaya çağıran bir alan.
Burada ne bulacaksınız?
Haftalık ve aylık olarak hazırladığım içeriklerimi ücretsiz ve ücretli olarak okurlarıma ve destekçilerime ulaştırıyorum:
💌 Malumunuz (Tüm okurlar için)
Feminist, politik ya da gündelik dertler üstüne her Salı (bazen Çarşamba) posta kutunuza gönderdiğim haftalık yazılar.
📖 Başıbozuklar Kitap Kulübü (Destekçilere özel)
Her ay bir kitap, bir konuk, canlı bir buluşma. Annelikten kurama, kültürden edebiyata feminist okumalar.
📚 Feminist Dağarcık (Tüm okurlar için)
Her ay bir feminist kavramı birlikte açtığımız, anlamı üzerine birlikte düşündüğümüz bir köşe.
✍️ Yazmaktan Sebep (Tüm okurlar için)
Her ay bir Substack yazarını konuk aldığımız, ne yazıyor, neden yazıyor, nasıl yazıyor diye merak ettiğimiz bir sohbet alanı.
📦 Biriktirdiklerim (Destekçilere özel)
O ay izlenenler, dinlenenler, sevilenler, bazen de hiç sevilmeyenler.
💬 Sohbet Odası (Tüm okurlar için)
Dilerseniz halihazırdaki sohbetlere katılabildiğiniz, dilerseniz kendi konunuzu başlatabildiğiniz bir alan. Sessizce izleyebilir, fikir paylaşabilir, başka okurlarla yollarınızı kesiştirebilirsiniz.
📕 Okudukça (Destekçilere özel)
Çocuk kitaplarından yetişkin romanlara, feminist anlatılara kadar kitap önerileri köşesi.
📬 Aylık özet bülten (Tüm okurlar için)
"Bu ay ne oldu?" sorusunun cevabı: Tüm yazılar, buluşmalar ve içerikler tek bir yerde.
🎙️ Başıbozuklar Podcast (Yakında)
İngilizce okurlar için turnsout.substack.com sayfamda yazıyorum.
Tüm bunları yaparken en çok okurlarımın desteğine güveniyorum. Başıbozuklar’ın daha fazla sesin, daha çok deneyimin, daha çeşitli soruların bir araya geldiği bir alan olabilmesi için okumanıza, paylaşmanıza, desteklemenize ihtiyacım var.
Birlikte düşünmek, sorgulamak, büyümek üzere; hoş geldiniz.
Zaten de buradaydınız.
Ben Elif Doğan.
Yazmaya 2009’da “Blogcu Anne” adıyla başladım. Anneliğin romantize edilen yüzeyinin altını kazıyarak başladığım yazılarım, zaman içinde sadece anneliği değil; kadınlığı, ataerkil toplumu, gündemi, dili ve düşünce biçimlerini sorgulayan bir zemine evrildi. Bu yolculuk iki kitaba, sayısız yazıya ve sonunda beni ben yapan bir yazarlık diline dönüştü.
Aslında “Söyletir” gibi bence sıradışı ve son derece sevimli bir soyadıyla doğmuştum; ancak evlendikten hemen sonra Amerika’ya yerleşince, Amerikalılar da ismimi “İğlıf” diye söyleyince, “Söyletir”i söyletmeye uğraşmayıp “Dağn” şeklinde telaffuz edebilecekleri bir soyadını benimsemek kolayıma geldi. Şimdiki aklım olsa Söyletir’de ısrar ederdim, söyleyemeyen söyleyemesin, bana ne.
Mersinliyim. İstanbul’da, Baltimore’da, Miami’de, tekrar İstanbul’da yaşadıktan sonra pandemiyle birlikte Bodrum’a yerleştim.
Üç çocuğum var. Çocuklarımın üçünün de oğlan olması insanların “Bari biri kız olsaydı” ya da “Bir de baba, dört!” şeklinde tepkiler vermesine sebep oluyor ve ben atanmış cinsiyetin aşırı önemsendiği bir dünyaya sitem ediyorum.
Aslında öğretmen olmak istemiştim ama o zamanlar “altın bilezik” denildiği için işletme okudum; üzerine işletme yüksek lisansı yaptım, yetinmeyip bir de doktoraya başvurdum. Şükürler olsun ki yapamadım, zaten işletmeyi hiç sevmemiştim ki?..
Amerika’da yaşadığım yıllarda sivil toplum örgütlerinde kaynak geliştirme üzerine çalıştım. Çocuğum olduktan sonra, Türkiye’ye dönünce tam zamanlı çalışmayı bıraktım, tam zamanlı annelik yapmaya başladım. Baktım ki hiçbir şeyin tam zamanlısı bana göre değil (bence kimseye göre değil); annelik de -toplumun dikte ettiği haliyle- çok fazla üstüme geliyor, içimi dökmek için blog yazmaya başladım.
2009 yılından bu yana yazıyorum. Anneliğin operasyonel dertlerinden yakındığım “Annelik Her Zaman Tozpembe Değil” (2013) ve feminist aydınlanma yolculuğumu anlattığım “Meğer Ben Feministmişim” (2022) adlı iki kitabım, Storytel’de “Feminist Eksen” adlı bir podcast’im var. Meğer Ben Feministmişim de artık Storytel’den dinlenebiliyor.
Bulutları, denizi, köpekleri ve şimdi de kedileri çok seviyorum.
Boş (!) zamanlarımda feminist nakış yapıyorum.
