5 Comments
User's avatar
süleyman yavuz's avatar

Teşekkürler.

Expand full comment
Ceren ama CECE :)'s avatar

Oğlum 10.sınıfta, çok şükür ki öyle sorunlu bir ergenlik yaşamıyor ve bize de yaşatmıyor ama zorlandığımız tek konu okul..Senin bu yazını okusa “evet işte, tam de bunu diyorum” derdi kesinlikle..”Yönetmen olmak ve sevdiğim işi yapmak istiyorum” diyor ama hiç ders çalışmak istemiyor, 12.sınıfta çalışacakmış, öncesinde kendini yormasına gerek yokmuş 🤷🏻‍♀️ Başta çok direndim ama baktım çatışmaktan başka bir şey geçmiyor elime, bari ilişkimiz zedelenmesin dedim ve akışa bıraktım, hakkımızda hayırlısı artık 😊

Expand full comment
Elif Doğan's avatar

Belki de gerçekten ne istediğini biliyor; işin en zor kısmı da bu işte, ona güvenmeyi öğrenmek...

Expand full comment
İlke Gürer's avatar

İçime sular serpen bir yazı olmuş, zira hepsine katılıyorum. LGS ye girecek kızım için benzer yollardayız. “Allah iyilerle karşılaştırsın”🤗

Expand full comment
Aslı's avatar

Ah ah... 36 yaşıma geldim, lise ve üniversite giriş sınav yıllarını hala travmayla hatırlıyorum. Resmen yarış atı kıvamında geçirdim gençliğimi nice arkadaşlarımla birlikte. Ne eğlence, ne keşif, ne hobimiz oldu. Çalış babam çalış, soru çöz babam çöz. Çok şükür iyi liselere üniversitelere girdik hepimiz bir şekilde, güzel mesleklerimiz oldu. Ama çoğumuz işinde gücünde mutsuz. Ben mesela, yıllarımı verip yüksek lisanslar doktoralar yapıp geliştirdiğim kariyerimi çat diye bırakıp bambaşka bir mesleğe atıldım. Meğer bu işi seviyormuşum. 30 yaşımda keşfettim yeteneğimi ve bundan para kazanıp mutlu olabileceğimi. Belki gençken bunu keşfetseydim hayatım çok bambaşka olacaktı. Bilmem kaçgenin bilmem kaçıncı iç açısını hesaplamak yerine kendimi tanısaydım, ne istediğimi oturup düşünseydim.

Ailelerimiz hep bizi korkuyla yönlendirdi. Parasız pulsuz kalmayalım, sağlam bir kariyerimiz olsun, sigortamız olsun da elin avcuna bakmayalım diye. Sanat veya sözel bölüm okumak hayatı çöpe atmak sayıldı. Birçoğumuz istemeyerek doktor, mühendis veya avukat olduk. Hep gelecek endişesi içinde yaşadık daha küçücük yaştan, ne için endişelendiğimizi tam olarak anlamadık hiçbir zaman.

Daha geçenlerde babam dedi ki, kızım keşke seni yarış atı gibi sınavlara koşturmasaydım. Ne gerek varmış o kadar strese, gençliğini yaşayamadın. Ah babacım, sen en doğru bildiğin şeyi yaptın. Ben sana hiç kızgın değilim. Seni şu yaşımda anlıyorum ama giden gençlik gitti tabii. Çocuklarımıza, gençliğmize bakıp iç çekiyorum bazen. Mutlu musunuz?

Expand full comment