“Her şey de beni alakadar etmez, her şeye cevap yetiştirmem,
her şeyle meşgul olmam gerekmez.”
Wilhelm Schmid
Ortalık hep karışık. Posta kutularımız dolup taşıyor. Sosyal medya susmuyor. Haberleri, içerikleri değil okumak, çoğu zaman takip etmek bile mümkün olmayabiliyor.
Kendimden biliyorum; ha okudum, ha okuyacağım diye beklettiğim postalar üst üste biniyor, ben okuyana kadar yenisi geliyor, eskisi geride kalıyor.
Bu yüzden, bundan sonra her ayın son günü, geçtiğimiz ayı özetleyen bir bülten göndereceğim. Başıbozuklar okuruysanız, yazılarım posta kutunuza düşüyor. Yine de, gözden kaçıranlar yakalasın, isteyenler sevdiği içeriklere tekrar dönebilsin istedim.
O zaman başlayalım — İşte Haziran ayında Başıbozuklar’da olup bitenler:
» Haziran’da neler yazdım?
Doğum günleri, evlilik yıldönümleri… bir zamanlar sadece bize ait olan tarihler, artık bu ülkenin karanlık dönemeçleriyle iç içe geçiyor. Bu yazıda, çocuklarımın doğum günlerinden ülke tarihine uzanan o tuhaf, hüzünlü kesişimleri anlattım. Hatırlamak hem çok kişisel, hem çok politik.
On altı yıl süren bir dönemin ardından, artık yeni bir isme ihtiyaç vardı. Bu yazıyla, “Blogcu Anne”ye veda ettim ve birlikte kurduğumuz bu alanı Başıbozuklar adıyla büyütmeye başladım. Aynı ses, ama artık daha cesur, daha kolektif.
Yaz tatili başlarken bir yandan çocukların ekransızlığıyla, halıları yıkamayla uğraşıyoruz; öte yandan tutuklulara, genç ölümlere, İsrail’in Filistin’deki katliamına ağlıyoruz… Bu yazı hem bireysel hem toplumsal yorgunluğumu anlattığım ama yine de iyiye tutunmaya çalıştığım bir nefes alma çabasıydı.
Başıbozuklar sadece bir isim değişikliği değil; yepyeni bir başlangıç aynı zamanda. Bu yazıda hem yeni yayın akışımı duyurdum hem de artık yazmayı gerçek anlamda işim olarak benimsediğimi paylaştım. Canlı yayınlardan kitap kulübüne, Destekçiler için özel içeriklerden podcast’e doğru uzanan, ilk kez “tam zamanlı yazar” olma adımıydı bu.
Ülkenin siyasi krizinin ve hukuksuzlukların gölgesinde, Özgür Özel’in gözyaşları, öfkesi ve umudu etrafında bir araya geliyoruz son zamanlarda. Bu yazıda, adalet arayışının, dayanışmanın ve insani duyguların önemini, birlikte ağlamanın, isyan etmenin ve umutla kalmanın gerekliliğini anlatmaya çalıştım.
Bavullar, sutyenler, beyaz saçlar ve feminist çeviri yolculuğu… Kişisel deneyimlerden politik gündeme uzanan bu yazıda, büyüyen çocuklarımız, bedenimizde ve ruhumuzda yaşanan değişimler, sosyal medyada saç baş yolduran tartışmalar ve Gloria Steinem’ın sözlerini Türkçeleştirme heyecanımı paylaştım.
Yazmaktan Sebep:
Her ay bir Substack yazarını konuk ettiğim bu bölümün ilk konuğu Rayka Kumru idi. Yazmayı, hem kişisel hem toplumsal derdini anlatma ve tabu konuları açma biçimi olarak görmeyi anlattı.
Feminist Dağarcık:
Feminist Dağarcık’ta bu ay, Onur Ayı’nın da vesilesiyle, “androjen” kelimesi üzerinden ataerkil toplumun bize dayattığı katı cinsiyet rollerinin ne kadar sınırlayıcı olduğuna dikkat çekmek istedim. Fatmagül Berktay’ın “androjen çözüm” dediği, yani kadın-erkek-LGBTİ+ tüm insanların birbirini özgür, kendi yolunu çizen bireyler olarak görmesi gerektiği yaklaşımının bu dünyayı daha iyi bir yer yapacağına inanıyorum.
🔒 Okudukça
(ücretli içerik)
Başıbozuklar Destekçileri için özel olarak hazırladığım bu bültenin ilk sayısında beni etkileyen kitaplardan bahsettim. Gerçek hayatın karmaşasını anneliğin çeşitli halleri üzerinden anlatan kitapların başını çektiği bu seçkide, yeni okuduğum, tekrar elime aldığım ve hiç elimden bırakamadığım roman, deneme ve bir de çocuk kitabına başvurdum.
🔒 Başıbozuklar Kitap Kulübü: Anne Dansı
(ücretli içerik)
Başıbozuklar Kitap Kulübü’nün Haziran buluşmasında
’la Anne Dansı kitabı üzerinden hem kendi annelik tecrübelerimizi hem de toplumun anneliğe bakışını konuştuk.Ev ödevi: Kadınlar Rüyalar Ejderhalar
Başıbozuklar Kitap Kulübü’müzün temmuz ayı kitabını, Ursula K. Le Guin’in Kadınlar Rüyalar Ejderhalar kitabı olarak sizlerle birlikte belirledik. Temmuz’un son haftasında
’nun katılımıyla yapacağımız buluşmaya kadar kitabı okuyun okuyun gelin. Okumasanız da gelin!Kapatırken…
Bu özeti, Haziran ayını birlikte hatırlamak için derledim. Yazdıklarım size iyi geliyorsa, bu alanı değerli buluyorsanız, siz de Başıbozuklar Destekçisi olabilirsiniz. Böylece hem emeğimin sürdürülebilirliğine katkıda bulunabilir hem de destekçilere özel olarak hazırladığım içeriklere erişebilirsiniz.
Bazı canım arkadaşlarım askıda üyelik satın alarak bana destek vermek istediler. Ben de bu kontenjanı özellikle öğrenciler ve bekâr anneler için ayırdım. Faydalanmak isterseniz, bu bültene yanıt verebilirsiniz.
Temmuz ayının, hepimiz için biraz nefes alabildiğimiz, aklımızı ve kalbimizi koruyabildiğimiz, adalete biraz daha yaklaştığımız bir ay olması dileğiyle…